Cebri İcra, borçlu kişinin borçlarını ödememesi ve hukuki unsurların varlığı dahilinde devlet iradesi ile borcun kişilerden tahsil edilmesine denir. Bu işlem tamamen kanunlara uygun olarak gerçekleşir ve yalnızca devlete aittir. Cebri icra, icra daireleri aracılığıyla icra memurları tarafından uygulanır. İki temel türü vardır:
Cüz-i İcra: Bu türde, borçlu kişinin belirli bir mal varlığından alacaklıya ödeme yapması sağlanır. Örneğin, haciz yoluyla borçlu kişinin taşınmazı satılarak alacaklıya ödeme yapılır.
Külli İcra: Külli icra, iflas davası ve takip edenlerden oluşur. İflas takibi tek bir alacaklı tarafından başlatılsa da iflasın açılması ile borçlunun tüm alacaklıları tasfiyeye katılır. Kişinin tüm mal varlığı külli şekilde tasfiye edilir. İflas olarak kabul edilebilmesi için kişinin tacir veya tacir sayılmış ve tacir gibi mesul olan kişilerden olması önemlidir.
Cebri İcra Süresi: Cebri icra işlemi için bir borçlu ve bir alacaklı taraf olmalıdır. Alacaklı kişi mahkemeye başvurmadığı sürece cebri icra süreci başlamaz. Mahkeme kararı sonrasında haciz veya rehin alınan tüm varlıklar paraya dönüştürülür. Borçlu, cebri icra kararı ile 10 gün içinde borcunu ve çıkan masrafları ödemekle yükümlüdür. İtiraz hakkı vardır, ancak itirazın karar çıktıktan sonra 10 gün içinde yapılması gerekir. Aksi takdirde kişi bu hakkını kaybedebilir. İtiraz etmez ve mal beyanında bulunmazsa hapse girmesi mümkündür. Sonuç olarak, herkes borcunu ödemiş olacaktır12.
Cebri Hukuk İlkeleri: Cebri icra işlemlerinde bazı hukuk ilkeleri geçerlidir. Bunlar arasında tasarruf ilkesi, taraflarca getirilme ilkesi, takibin icra organlarınca yürütülme ilkesi, doğrudanlık ilkesi, takip ekonomisi ilkesi, alenilik ilkesi ve yazılılık-sözlülük ilkesi bulunur1.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder