Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Koçoğlu, ''Bugüne kadar açıklanan teşviklerde ve bu (son açıklanan) teşvik paketinde yurt dışı müteahhitlik hizmetleri ve özel yapım işleri en azından SGK primleri açısından üvey evlat muamelesi görmektedir'' değerlendirmesinde bulundu.
24.04.12
Koçoğlu, yeni teşvik paketi kapsamında büyük ve stratejik yatırımların inşaatında ödenen KDV tutarlarının yatırımcılara iade edilmesinin öngörüldüğünü anımsattı.
Bu düzenlemenin detaylandırılması gerektiğini belirten Koçoğlu, ''Teşvik paketinde açıklanan amaçlara iş dünyası ve inşaat sektörü olarak gönülden destek veriyoruz. Olumlu bir uygulama. Ancak açıklanan bu pakette yer alan bazı teşviklerin nasıl uygulanacağı konusunda daha fazla bilgilendirilmeye ihtiyaç duyuyoruz. Hangi yatırımların büyük ve stratejik yatırım olarak değerlendirileceği konusunda net açıklamalara ihtiyacımız var'' diye konuştu.
Yatırımcılar için muğlak olan bölümlerle ilgili bir bilgilendirme kampanyası yapılmasının tüm iş dünyasının ortak talebi olduğunu kaydeden Koçoğlu, ekonomi yönetiminden de bu bilgilendirme toplantılarının yapılacağı yönünde sinyaller geldiğini ifade etti.
''Yurt dışı müteahhitlik hizmetleri üvey evlat muamelesi görüyor''
''Açıklanan teşvik paketlerinde inşaat sektörüne yer verilmediği'' eleştirisinde bulunan Koçoğlu, yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde Türk işçi çalıştırılmasının teşvik kapsamına alınmasının sektörün öncelikli talebi olduğunu söyledi.
Türk müteahhitlerin yurt dışında üstlendikleri iş sayıları ve proje büyüklüklerinin artmasına karşın, bu projelerde çalışan Türk işçi sayısının geri kaldığına dikkati çeken Koçoğlu, bu durumun önüne geçilmesi için bazı teşviklere ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
''Bu güne kadar açıklanan teşviklerde ve bu teşvik paketinde yurt dışı müteahhitlik hizmetleri ve özel yapım işleri en azından SGK primleri açısından üvey evlat muamelesi görmektedir'' görüşünü ifade eden Koçoğlu, yurt dışındaki inşaat projelerinde artık Türk işçi çalıştırılmadığını, bu nedenle anılan projelerde Türk işçi istihdamına yönelik kapsamlı bir teşvik paketine gereksinim olduğunu söyledi.
''Pakette sektöre yönelik eğitim çalışmalarının desteklenmesi, işverenle-İŞKUR arasında yurt dışı istihdam taahhütnamesi imzalanması, yurt dışı sosyal güvenlik mevzuatının tek bir genelgede birleştirilmesinin de aralarında bulunduğu birçok düzenlemenin yer alması'' gerektiğini belirten Koçoğlu, şu görüşleri dile getirdi:
''Üye firmalarımız, sektörün talep ettiği önerilerin hayata geçirilmesi durumunda yurt dışı istihdam kapasitesinin yüzde 100 artacağını öngörüyor. Bu da en az 50 bin kişiye yeni iş kapısı, 50 bin aileye umut demektir. Bir kişiye dahi iş imkanı oluşturabilmek için gece gündüz çalıştığını yakından bildiğimiz ekonomi yönetiminin, bu potansiyeli de görmezden gelmeyeceğini umut ediyorum. Bizim hedefimiz 500 bin Türk işçi ve mühendis istihdamı.''
''Sektörümüz de prim teşvikinden yararlanmalı''
İnşaat sektöründe istihdam teşvikinin hiçbir teşvik paketinde yer almadığını, hatta istihdamı teşvik eden her pakette ''yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde ihaleli veya ihalesiz tüm yapım işleri hariçtir'' şeklinde ifadeler olduğunu anlatan Koçoğlu, tüm sektörlerin yararlandığı prim teşvikinden inşaat sektörünün yararlanamamasını ''eşitsizlik'' olarak nitelendirdi.
Koçoğlu, ''İnşaat sektörüne ayrımcı davranılmaması, bu düzenlemenin sektörümüzü de kapsayacak biçimde değiştirilmesi uzun süredir talebimiz. İnşaat sektörünü adeta 'üvey evlat' noktasına taşıyan bu tür düzenlemeler, sektörün yatırım yapma ve istihdam artırma iştahını da olumsuz etkiliyor'' dedi.
''Konutta değere göre KDV uygulaması yatırımları daraltabilir''
Konut teslimlerinde değere göre KDV uygulamasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Koçoğlu, son yıllarda TOKİ'nin sosyal konut üretimini başarıyla gerçekleştirdiğini belirterek, bu anlamda TOKİ yatırımlarının her şekilde desteklenmesi ve önünün açılmasının doğru olduğunu söyledi.
Buna karşın inşaat sektörünün daha nitelikli, daha farklı gelir gruplarına yönelik konut projeleriyle öne çıktığını ifade eden Koçoğlu, ''Değeri yüksek yerden daha yüksek KDV alınması, inşaat sektöründeki yatırımları daraltabilir ve özel konut üretimini olumsuz etkileyebilir. Bu daralma, inşaatın lokomotif sektör olması nedeniyle tüm ekonomiyi etkileyecektir'' dedi.
İş güvenliği konusuna da değinen Koçoğlu, bu konunun acı olaylarla bir kez daha gündeme geldiğini dile getirdi.
Sürekli iş güvenliğinden ve meselenin öneminden söz ettiklerine dikkati çeken Koçoğlu, ''İnsan hayatı, hiçbir maliyetle ölçülemeyecek bir değerdir. Ancak üretimini yaparken bu değere sahip çıkan, çalıştırdığı işçisine güvenli bir ortam sunan işvereni de teşvik etmek gerekir'' diye konuştu.
Tüm güvenlik önlemlerini alan, eğitimlerini gerçekleştiren işyerlerinin ödüllendirilmesi ve kazasız geçen gün sayılarını gösteren tabelaların belki de her şantiyede yer alması gerektiğini vurgulayan Koçoğlu, güvenli işyerlerinin, primleri düşürülerek ödüllendirilmesi ve ''güvenli işyeri, güvende çalışan'' anlayışını uygulayan işletmeler için çeşitli teşvik yöntemleri bulunması gerektiğini sözlerine ekledi.
(AA)
Koçoğlu, yeni teşvik paketi kapsamında büyük ve stratejik yatırımların inşaatında ödenen KDV tutarlarının yatırımcılara iade edilmesinin öngörüldüğünü anımsattı.
Bu düzenlemenin detaylandırılması gerektiğini belirten Koçoğlu, ''Teşvik paketinde açıklanan amaçlara iş dünyası ve inşaat sektörü olarak gönülden destek veriyoruz. Olumlu bir uygulama. Ancak açıklanan bu pakette yer alan bazı teşviklerin nasıl uygulanacağı konusunda daha fazla bilgilendirilmeye ihtiyaç duyuyoruz. Hangi yatırımların büyük ve stratejik yatırım olarak değerlendirileceği konusunda net açıklamalara ihtiyacımız var'' diye konuştu.
Yatırımcılar için muğlak olan bölümlerle ilgili bir bilgilendirme kampanyası yapılmasının tüm iş dünyasının ortak talebi olduğunu kaydeden Koçoğlu, ekonomi yönetiminden de bu bilgilendirme toplantılarının yapılacağı yönünde sinyaller geldiğini ifade etti.
''Yurt dışı müteahhitlik hizmetleri üvey evlat muamelesi görüyor''
''Açıklanan teşvik paketlerinde inşaat sektörüne yer verilmediği'' eleştirisinde bulunan Koçoğlu, yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde Türk işçi çalıştırılmasının teşvik kapsamına alınmasının sektörün öncelikli talebi olduğunu söyledi.
Türk müteahhitlerin yurt dışında üstlendikleri iş sayıları ve proje büyüklüklerinin artmasına karşın, bu projelerde çalışan Türk işçi sayısının geri kaldığına dikkati çeken Koçoğlu, bu durumun önüne geçilmesi için bazı teşviklere ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
''Bu güne kadar açıklanan teşviklerde ve bu teşvik paketinde yurt dışı müteahhitlik hizmetleri ve özel yapım işleri en azından SGK primleri açısından üvey evlat muamelesi görmektedir'' görüşünü ifade eden Koçoğlu, yurt dışındaki inşaat projelerinde artık Türk işçi çalıştırılmadığını, bu nedenle anılan projelerde Türk işçi istihdamına yönelik kapsamlı bir teşvik paketine gereksinim olduğunu söyledi.
''Pakette sektöre yönelik eğitim çalışmalarının desteklenmesi, işverenle-İŞKUR arasında yurt dışı istihdam taahhütnamesi imzalanması, yurt dışı sosyal güvenlik mevzuatının tek bir genelgede birleştirilmesinin de aralarında bulunduğu birçok düzenlemenin yer alması'' gerektiğini belirten Koçoğlu, şu görüşleri dile getirdi:
''Üye firmalarımız, sektörün talep ettiği önerilerin hayata geçirilmesi durumunda yurt dışı istihdam kapasitesinin yüzde 100 artacağını öngörüyor. Bu da en az 50 bin kişiye yeni iş kapısı, 50 bin aileye umut demektir. Bir kişiye dahi iş imkanı oluşturabilmek için gece gündüz çalıştığını yakından bildiğimiz ekonomi yönetiminin, bu potansiyeli de görmezden gelmeyeceğini umut ediyorum. Bizim hedefimiz 500 bin Türk işçi ve mühendis istihdamı.''
''Sektörümüz de prim teşvikinden yararlanmalı''
İnşaat sektöründe istihdam teşvikinin hiçbir teşvik paketinde yer almadığını, hatta istihdamı teşvik eden her pakette ''yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde ihaleli veya ihalesiz tüm yapım işleri hariçtir'' şeklinde ifadeler olduğunu anlatan Koçoğlu, tüm sektörlerin yararlandığı prim teşvikinden inşaat sektörünün yararlanamamasını ''eşitsizlik'' olarak nitelendirdi.
Koçoğlu, ''İnşaat sektörüne ayrımcı davranılmaması, bu düzenlemenin sektörümüzü de kapsayacak biçimde değiştirilmesi uzun süredir talebimiz. İnşaat sektörünü adeta 'üvey evlat' noktasına taşıyan bu tür düzenlemeler, sektörün yatırım yapma ve istihdam artırma iştahını da olumsuz etkiliyor'' dedi.
''Konutta değere göre KDV uygulaması yatırımları daraltabilir''
Konut teslimlerinde değere göre KDV uygulamasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Koçoğlu, son yıllarda TOKİ'nin sosyal konut üretimini başarıyla gerçekleştirdiğini belirterek, bu anlamda TOKİ yatırımlarının her şekilde desteklenmesi ve önünün açılmasının doğru olduğunu söyledi.
Buna karşın inşaat sektörünün daha nitelikli, daha farklı gelir gruplarına yönelik konut projeleriyle öne çıktığını ifade eden Koçoğlu, ''Değeri yüksek yerden daha yüksek KDV alınması, inşaat sektöründeki yatırımları daraltabilir ve özel konut üretimini olumsuz etkileyebilir. Bu daralma, inşaatın lokomotif sektör olması nedeniyle tüm ekonomiyi etkileyecektir'' dedi.
İş güvenliği konusuna da değinen Koçoğlu, bu konunun acı olaylarla bir kez daha gündeme geldiğini dile getirdi.
Sürekli iş güvenliğinden ve meselenin öneminden söz ettiklerine dikkati çeken Koçoğlu, ''İnsan hayatı, hiçbir maliyetle ölçülemeyecek bir değerdir. Ancak üretimini yaparken bu değere sahip çıkan, çalıştırdığı işçisine güvenli bir ortam sunan işvereni de teşvik etmek gerekir'' diye konuştu.
Tüm güvenlik önlemlerini alan, eğitimlerini gerçekleştiren işyerlerinin ödüllendirilmesi ve kazasız geçen gün sayılarını gösteren tabelaların belki de her şantiyede yer alması gerektiğini vurgulayan Koçoğlu, güvenli işyerlerinin, primleri düşürülerek ödüllendirilmesi ve ''güvenli işyeri, güvende çalışan'' anlayışını uygulayan işletmeler için çeşitli teşvik yöntemleri bulunması gerektiğini sözlerine ekledi.
(AA)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder